Amatör bir blog dergi. Daha da amatör bir editör. Ve o editörün yazması gereken bir editör yazısı.
Ayın konusu ise:
“Polisiye” !!!…
(Buraya gittikçe yükselip sonunda kalın ve geniş bir notayla biten o bildik gerilim efektlerinden biri gelecek)
Tecahül-i Arif’ten bir kez daha merhaba!
Yeni sayımızda edebiyat dünyasına hangi kapıdan gireceğimizi biraz düşündük ve Agatha Christie‘yi andığımız Ocak ayının uzun gecelerine en uygun türün polisiye olacağına karar verdik. Dolasıyla bu ayı dedektiflere, casuslara, suçlulara ve gözüpek polis memurlarına ayırıyoruz.
Polisiye roman deyince elbette akla gelen bir çok bildik isim var; ki Agatha Christie de bunlardan biri. Ama biz -hepsinin gönlümüzde yeri olmakla birlikte- sadece modern edebiyatın popüler yazarlarına değil, türün meraklılarına hitap eden klasiklere de eğilmeyi arzuladık. Bu yüzden her kitabevinde raflarca romanını bulabileceğimiz yazarların yanına, iki tane de -en azından ülkemiz sınırları dahilinde- çok da popüler olmayan yazarı ekledik ve bu ay, dört roman incelemesi ile karşınıza çıkıyoruz.
Ayrıca, 2017 ile birlikte yeni bir köşemiz de var. Artık “İlk Basım” başlığı altında yeni çıkan kitapları da inceleyip tanıtımını sizlerle paylaşacağımızı bildirmekten mutluluk duyuyorum. Ele aldığımız ilk eser de İskender Pala‘nın yeni romanı oldu; “Karun ve Anarşist”.
Ve değinmek istediğim son yenilik: Ocak ayı itibariyle ekibimize katılan Sevgi Naz‘a da buradan “hoş geldin!” diyorum.
Umuyoruz ki bu ay da sizi yeni kitaplarla tanıştırabilir, ya da eskilerine farklı bir gözle bakmanızı sağlayabiliriz.
Desteğinize ve ilginize şimdiden teşekkür ederiz.
Hepinize keyifli okumalar…